görüşmek¡

listen to the pronunciation of görüşmek¡
Türkisch - Englisch

Definition von görüşmek¡ im Türkisch Englisch wörterbuch

görüşmek
negotiate

His job is to negotiate with foreign buyers. - Onun işi yabancı alıcılarla görüşmek.

The next step was to negotiate terms of a peace treaty. - Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.

görüşmek
discuss

I'd like to discuss something with you. - Seninle bir şey görüşmek istiyorum.

Tom wants to discuss the problem with Mary. - Tom Mary ile sorunu görüşmek istiyor.

görüşmek
meet

It's Tom I want to meet. - Görüşmek istediğim Tom'dur.

Tom almost didn't get to meet Mary. - Tom neredeyse Mary ile görüşmek için buluşmadı.

görüşmek
interview

I'd like to interview him. - Onunla görüşmek istiyorum.

I'd like to interview Tom. - Tom'la görüşmek istiyorum.

görüşmek
keep in touch
görüşmek üzere
au revoir
görüşmek üzere
let's meet again
görüşmek üzere
See you soon
görüşmek üzere
See you later!
görüşmek
argue
görüşmek
to visit each other, see each other
görüşmek
parley
görüşmek
get into touch
görüşmek
to talk (with), chat (with), converse (with); to meet (someone) for a chat
görüşmek
to have an interview with
görüşmek
to discuss, talk over, have a conversation about
görüşmek
see

I've got to see a dentist. - Dişçiyle görüşmek zorundayım.

I'd like to see the doctor. - Doktorla görüşmek istiyorum.

görüşmek
reason
görüşmek
(Hukuk) to debate
görüşmek
talk

We want to talk to you. - Biz seninle görüşmek istiyoruz.

görüşmek
to see each other; to have an interview; to see, to contact; to talk sth over (with sb), to discuss, to negotiate, to debate, to consult (with sb)
görüşmek
consult
görüşmek
confer
görüşmek
have a talk with
görüşmek
contact
görüşmek
powwow
görüşmek
canvass
görüşmek
to visit, see
görüşmek
approach
tekrar görüşmek
meet again
yakında görüşmek üzere
See you soon
ayrıntılarıyla görüşmek
thrash out
ayrıntılarıyla görüşmek
thresh out
bir tercümanla görüşmek istiyorum
I'd like an interpreter
daha sonra görüşmek üzere
See you later
gizlice görüşmek
go into a huddle
kiminle görüşmek istemiştiniz
Who would you like to speak to
telefonla görüşmek
call in
yarın görüşmek üzere
See you tomorrow
yerlilerle görüşmek
palaver
görüşmek¡
Favoriten