Get them out of my sight.
- Onları görüş alanımdan çıkarın.
The target is in sight.
- Hedef görüş alanında.
The ship soon came into view.
- Gemi yakında görüş alanına girdi.
Death is only a horizon. And a horizon is just the edge of our field of view.
- Ölüm sadece bir ufuktur. Ve bir ufuk sadece görüş alanımızın sınırıdır.
The whereabouts of Ken's notorious dog is an issue well beyond Ken's ken.
- Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun.
I'm afraid my visual field has narrowed.
- Maalesef görüş alanım daraldı.