Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
- Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.
The teacher submitted a request for more funds.
- Öğretmen daha fazla para için talep gönderdi.
From now on, I'll only submit sensible sentences to Tatoeba.
- Tatoeba'ya şu andan itibaren yalnızca mantıklı cümleler göndereceğim.
Please forward the document to the administrative office for review.
- Lütfen incelemesi için belgeyi idari ofise gönderin.
Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.
- Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.
Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
- Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
The record was sent to the ministry.
- Dosya bakanlığa gönderildi.
We offer free shipping.
- Biz ücretsiz gönderim sunuyoruz.
The soldiers are shipping off tomorrow.
- Yarın askerler gönderiliyor.
We need to remember to send Tom a birthday card.
- Tom'a bir doğum günü kartı göndermeyi unutmamalıyız.
I didn't send Tom any wine.
- Tom'a hiç şarap göndermedim.
The captain decided to send out a scout.
- Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.
If I could send you a marshmallow, Trang, I would.
- Eğer sana marshmallow gönderebilseydim, Trang, yapabilecektim.
I'd like to send these to Japan.
- Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
I forwarded the message I got from Tom to Mary.
- Tom'dan aldığım mesajı Mary'ye gönderdim.
I forwarded the schedule you sent me to Tom.
- Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.
If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
- Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.
- Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi.
Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
- Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.
Thank you very much for sending me such a nice present.
- Bana böyle hoş bir hediye gönderdiğin için çok teşekkür ederim.
Thank you for sending me a nice card.
- Bana güzel bir kart gönderdiğiniz için teşekkür ederim.
The princess was sent out to the lake to be fed to the dragon.
- Prenses, ejderhanın beslenmesi için göle gönderildi.
I sent out the payment a couple of days ago.
- Ödemeyi birkaç gün önce gönderdim.
The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them.
- Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.
Your order has been dispatched.
- Siparişiniz gönderildi.
About thirty firefighters were dispatched.
- Yaklaşık otuz itfaiyeci gönderildi.