göndereni

listen to the pronunciation of göndereni
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) sender
This is the address used for the From address of messages to list members When you send e-mail to the List Address, Majordomo forwards it on to every member on the list as though it were from the Sender
owner-wg-c@dnso org
someone who transmits a message; "return to sender"
owner-kidsgames@smluc org
owner-project-lcg-peb-apps@listbox cern ch
The sender of a letter, package, or radio message is the person who sent it. The sender of the best letter every week will win a cheque for £20. the person who sent a particular letter, package, message etc
owner-latex2html@mcs anl gov
owner-kansas-l@listproc cc ku edu
owner-ccp4bb@dl ac uk
owner-dais-wg@gridforum org
owner-xindy@iti informatik tu-darmstadt de
owner-wg11@steptools com
owner-mhonarc@ncsa uiuc edu
Someone who sends
owner-voice-users@xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
{i} person or thing that sends; transmitter
owner-om@openmath org
owner-ltp@oss sgi com
owner-ldb@gnacademy org
One who sends
gönder
{f} relay
gönder
(Bilgisayar) submit

Your order has been submitted. - Siparişiniz gönderildi.

Thank you for submitting your work to this journal. - Çalışmanızı bu dergiye gönderdiğiniz için teşekkürler.

gönder
{f} forward

Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender. - Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.

I forwarded the schedule you sent me to Tom. - Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.

gönder
flagpole
gönder
(Bilgisayar) sent to

He was sent to jail for murder. - O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.

If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies. - Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.

gönder
(Bilgisayar) export
gönder
{f} shipping

We offer free shipping. - Biz ücretsiz gönderim sunuyoruz.

The soldiers are shipping off tomorrow. - Yarın askerler gönderiliyor.

gönder
(Bilgisayar) send to

I had to send Tom home. - Tom'u eve göndermek zorundaydım.

I would appreciate any information you can send to us. - Bize gönderebileceğin bir bilgiyi takdir ederim.

gönder
send out

The captain decided to send out a scout. - Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.

gönder
send

I'd like to send these to Japan. - Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.

I'm sending her to California. - Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.

gönder
mast
gönder
{f} routing
gönder
transmit on
gönder
send away
gönder
pack off
gönder
sent away
gönder
{f} forwarded

I forwarded the message I got from Tom to Mary. - Tom'dan aldığım mesajı Mary'ye gönderdim.

I forwarded the schedule you sent me to Tom. - Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.

gönder
{f} route
gönder
{f} routed
gönder
relegate
gönder
{f} sent

If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies. - Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.

Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia. - Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.

gönder
{f} forwarding
gönder
forward to

Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender. - Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.

gönder
{f} sending

I'm sending her to California. - Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.

Thank you very much for sending me such a nice present. - Bana böyle hoş bir hediye gönderdiğin için çok teşekkür ederim.

gönder
consign
gönder
sent out

I sent out the payment a couple of days ago. - Ödemeyi birkaç gün önce gönderdim.

He sent out the parcel the day before yesterday. - O, koliyi evvelsi gün gönderdi.

gönder
flagstaff
gönder
flagstick
gönder
flagpole, flagstaff
gönder
pole, staff; flagpole, mast; goad
gönder
shaft
gönder
pole

The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them. - Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.

gönder
oxgoad
gönder
staff
gönder
sent#out
gönder
sentaway
gönder
sendout
gönder
packoff
gönder
sent#away
gönder
sendaway
gönder
{f} dispatch

About thirty firefighters were dispatched. - Yaklaşık otuz itfaiyeci gönderildi.

Your order has been dispatched. - Siparişiniz gönderildi.

gönder
sentout
Türkisch - Türkisch

Definition von göndereni im Türkisch Türkisch wörterbuch

GÖNDER
(Hukuk) Bayrak çekilen direk
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Ucuna birşey takılan uzun sopa veya sırık. Kullanış şekline göre isim alır: Bayrak, sancak gönderi
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Sancak çekmek için geminin kı
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Çift sürerken öküzleri dürtmekte kullanılan ucu iğneli uzun sopa
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Tar: Seferde ordunun ve ileri gelen vezir ve diğer devlet ricalinin atlarına bakmak ve sair zamanlarda ise has ahır ve çayır hizmetlerinde kullanılmak üzere gayr-ı müslimlerden ve hasseten Bulgarlardan tertip edilmiş bir sınıf olan voynukların her mıntıkada iki, üçü ve dördü hakkında kullanılır bir tâbirdir
gönder
Üvendire
gönder
Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa
gönder
ince düz ve uzunca olarak çekilmiş çubuklar
göndereni
Favoriten