The most painful thing for a mother is having to bury her own child.
- Bir anne için en acı şey, kendi çocuğunu gömmektir.
Sami wanted to bury Layla in Cairo.
- Sami, Leyla'yı Kahire'ye gömmek istedi.
Fadil was buried in an unmarked grave.
- Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.
Muslims bury their dead in graves.
- Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.
They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long.
- Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
How can I embed the debt clock on my Web site?
- Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
J.F. Kennedy was buried in Arlington Cemetery.
- J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü.
Who buried the gold bars here?
- Buraya altın barlarını kim gömdü.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.