Türkisch - Englisch
Definition von gökçe im Türkisch Englisch wörterbuch
- (isim) Sky color (blue); sky like; a type pigeon native of Eastern Europe and Anatolia
- celestial, heavenly; sky blue; beautiful, pretty
- heavenly, celestial
- bluish, tinged with blue
- pretty, pleasant, beautiful
- pleasant
- celestial
- beautiful
- pretty
- bluish
- gökçe güvercin
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: güvercinler) stock dove
- gökçe yazın
- belles lettres
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von gökçe im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Adlar, İsimler) Güzel: "Kutlu Melek, yüzü güneş esmeri, gözü menekşe moru, kumral saçı belikli gökçe gonca artık yoktur."- T. Buğra
- (Adlar, İsimler) Gök rengi, mavi
- (Adlar, İsimler) Gökle ilgili, semavî
- Güzel
- ökseotu
- Yalova'da Gökçedere üzerinde, içme suyu temini amacıyla 1980-1989 yılları arasında inşa edilmiş bir baraj
- gökçe yazın
- Edebiyat, yazın
- ramiz gökçe
- Tombul Teyze, Sıska Dayı, çömez tiplerinin yaratıcısı olan ünlü Türk karikatürcüsü
- sabiha gökçe
- Atatürk'ün manevi kızı ve ilk Türk kadın pilot