Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
- Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
Tom's mother and sister had breast cancer.
- Tom'un annesinin ve kız kardeşinin göğüs kanseri vardı.
He was suddenly struck with chest pain.
- Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.
Inside the chest, there are the heart and the lungs.
- Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.
Tom, are you looking at my boobs?
- Tom, sen benim göğüslerime mi bakıyorsun?
I thought her boobs were bigger.
- Onun göğüslerinin daha büyük olduğunu sanıyordum.