fussy; particular; demanding to have things just right

listen to the pronunciation of fussy; particular; demanding to have things just right
Englisch - Türkisch

Definition von fussy; particular; demanding to have things just right im Englisch Türkisch wörterbuch

picky
{s} seçici

Çok seçici olma. Denizde o kadar çok balık yok. - Don't be too picky. There aren't that many fish in the sea.

Çok seçici davranıyorsun. - You're being too picky.

picky
{s} çok seçen (biri)
picky
güç beğenir
picky
{s} ince eleyip sık dokuyan
picky
titiz

Sanırım herkes benim biraz çok fazla titiz olduğumu düşünüyor. - I suppose everyone thinks I'm being a little too picky.

Kocanız titiz bir yiyici midir? - Is your husband a picky eater?

picky
{s} zor beğenir
picky
{s} müşkülpesent
picky
{s} mızmız
Englisch - Englisch
picky

I am very picky about the way my kitchen works.

fussy; particular; demanding to have things just right
Favoriten