furniture; goods; domestic vessels or utensils

listen to the pronunciation of furniture; goods; domestic vessels or utensils
Englisch - Türkisch

Definition von furniture; goods; domestic vessels or utensils im Englisch Türkisch wörterbuch

stuff
{i} kumaş
stuff
fodra
stuff
(Gıda) iç doldurmak
stuff
özdek
stuff
(Spor) smaç yapma
stuff
(deyim) fasafiso
stuff
(Bilgisayar) öğeler
stuff
(deyim) fasa fiso
stuff
vatka
stuff
uyuşturucu madde
stuff
tıka basa yedirmek
stuff
zımbırtı
stuff
{i} (belirli bir tipe özgü) karakteristikler: He's the stuff of which
stuff
{f} tıkmak
stuff
{f} tıkıştırmak
stuff
boş laf
stuff
{i} saçma

Bu saçmalığı bilmemi mi bekliyorsun? - You expect me to know this stuff?

Tüm bu Yeni Çağ saçmalıkları gerçekten garabet. - All that New Age stuff is really weird.

stuff
{i} kaçak içki
Englisch - Englisch
stuff
furniture; goods; domestic vessels or utensils
Favoriten