Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
- Put this book on top of the others.
Kedi masanın üstünde oturuyor.
- The cat is sitting on top of the table.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
- Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.
I have sorted out the problems and am now on top of the situation.