full of blurs; blurred

listen to the pronunciation of full of blurs; blurred
Englisch - Türkisch

Definition von full of blurs; blurred im Englisch Türkisch wörterbuch

blurry
bulanık

Bu fotoğraf çok bulanık. Yüzünü ayırt edemiyorum. - This photo is too blurry. I can't make out your face.

Her şey bulanık görünüyor. Yeni bir gözlüğe ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. - Everything looks blurry. I think I need a new pair of glasses.

blurry
Net olmayan

My dream was blurry, that is why I could not interpret it.

blurry
(sıfat) bulanık
Englisch - Englisch
blurry
full of blurs; blurred
Favoriten