full; wrapped; compressed; crowded

listen to the pronunciation of full; wrapped; compressed; crowded
Englisch - Türkisch

Definition von full; wrapped; compressed; crowded im Englisch Türkisch wörterbuch

packed
{s} tıka basa dolu

Tıka basa dolu olan o trende havasızlıktan öleceğimi düşündüm. - I thought I was going to suffocate on that train, which was absolutely packed.

Stadyum heyecanlı seyirciyle tıka basa doluydu. - The stadium was packed with excited spectators.

packed
dolmak
packed
(Ticaret) ambalajlanmış
packed
kalabalık
packed
{f} paketle

Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım. - I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags.

Tom küçük bir bavulda her şeyi paketledi. - Tom packed everything in a small suitcase.

packed
{s} hıncahınç

Bu mekan hıncahınç dolu. - This place is packed.

Konferans salonu hıncahınç dolu. - The auditorium is packed.

packed
{s} ağzına kadar dolu
packed
{s} paketlenmiş

Hepiniz paketlenmiş ve hazır mısınız? - Are you all packed and ready?

Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım. - I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags.

packed
toplanmış/kalabalık
packed
sıkıştırılmış
Englisch - Englisch
{s} packed
full; wrapped; compressed; crowded
Favoriten