Definition von frontalier im Englisch Türkisch wörterbuch
(Askeri) PASAVANLI ŞAHIS, HUDUT HALKINDAN OLAN: Hududun hemen yakınında yaşayan ve işi sıhhati veya durumu dolayısıyla hududun hemen ötesindeki mahallere sık sık geçip dönmesi icap eden ve bunun için elinde bir pasavan bulunan sivil şahıs. Ayrıca bakınız: "border crosser"