Bazı insanlar taş atmaya başladılar.
- Some people started throwing rocks.
Keşke eşyaları bana atmaktan vazgeçsen.
- I wish you'd quit throwing things at me.
Hükümet aslında skandalı örtbas etmede başarılı oluncaya kadar hâlâ kaç tane duman bombası atılmak zorunda?
- How many smoke bombs still have to be thrown until the government actually succeeds in covering up the scandal?
Soğukkanlılığını kaybetti ve eşyaları fırlatmaya başladı.
- He lost his cool and started throwing things.
O, bıçak fırlatma konusunda bir uzmandır.
- He's an expert at throwing knives.