from threaten, v

listen to the pronunciation of from threaten, v
Englisch - Türkisch

Definition von from threaten, v im Englisch Türkisch wörterbuch

threatening
tehdit

İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi. - The labor unions had been threatening the government with a general strike.

İstasyona varmadan önce, gökyüzü tehditkar olmuştu. - The sky had become threatening before I got to the station.

threatening
{s} tehditkâr

Gökyüzü tehditkar görünüyor. - The sky looks threatening.

İstasyona varmadan önce, gökyüzü tehditkar olmuştu. - The sky had become threatening before I got to the station.

threatening
{s} endişe verici
threatening
kokorozlamak
threatening
tehdit edici

Tom Mary'ye tehdit edici bir görüntü verdi. - Tom gave Mary a threatening look.

Tom zaten tehdit edici üç telefon mesajı aldı. - Tom has already gotten three threatening phone messages.

threatening
{s} tehdit eden

Tom gece tehdit eden ruhlar tarafından çevrildiğini düşündü. - Tom thought he was surrounded at night by threatening spirits.

Englisch - Englisch
threatening
from threaten, v
Favoriten