Mizah güldüren bir konu değildir.
- Humor is no laughing matter.
Gülen bir kız önümüzde duruyordu.
- A laughing girl was standing before us.
Ben gülmemeye çalıştım.
- I tried to keep from laughing.
Gülmemek elimde değil.
- I can't stop laughing.
Gülmeye karşı koyamadım.
- I could hardly resist laughing.
Gülmemek elimde değil.
- I can't stop laughing.
Tom'un komik bir gülme şekli var.
- Tom has a funny way of laughing.
Onun hikayesi o kadar komikti ki gülmemek elimde değildi.
- His story was so funny that everyone could not help laughing.