Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
friz
Türkisch - Englisch
Definition von
friz
im Türkisch Englisch wörterbuch
theat. border (hung above a stage set)
frieze
arch. frieze
Relevante Übersetzungen
friz
ile süslemek
frieze
Englisch - Englisch
Definition von
friz
im Englisch Englisch wörterbuch
{i}
small curl of hair; hair that has been formed into small tight curls; curly hair
To form into little burs, prominences, knobs, or tufts, as the nap of cloth
{f}
form the hair into small tight curls
To curl or form into small curls, as hair, with a crisping pin; to crisp
That which is frizzed; anything crisped or curled, as a wig; a frizzle
To soften and make of even thickness by rubbing, as with pumice stone or a blunt instrument
Relevante Übersetzungen
frizz
A mass of tightly curled or unruly hair
frizz
Of hair, to form into a mass of tight curls
frizz
to give a crinkled, fluffy appearance to
frizz
{i}
small curl of hair; hair that has been formed into small tight curls; curly hair
frizz
{f}
form the hair into small tight curls
frizz
to form into a mass of tight curls
frizz
curl tightly; "crimp hair"
frizz
Frizz is frizzy hair. Manic brushing will only cause frizz. To make a sizzling noise while frying or searing. if your hair frizzes, or if you frizz it, it curls very tightly (friser, probably from frire )
frizz
See Friz, v
frizz
To fry, cook, or sear with a sizzling noise; to sizzle
Türkisch - Türkisch
Definition von
friz
im Türkisch Türkisch wörterbuch
Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm, efriz
Bir şerit gibi uzunlamasına gelişen bezemelere verlen ad
ion düzeninde üst yapının kabartmalı ya da bezemeli orta bölümü
Tavandan inerek sahnenin üst kısmını, sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde
Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm
Bir iç duvarın üst bölümünde yapılan süsleme kuşağı
Tavandan inerek, sahnenin üst kısmını sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde
Englisch - Türkisch
Definition von
friz
im Englisch Türkisch wörterbuch
Relevante Übersetzungen
frizz
(saç) kıvırmak
frizz
{f}
bukle olmak
frizz
{i}
kıvrım
frizz
{i}
bukle
frizz
{f}
kıvırmak
frizz
kıvrım kıvrım olmak
frizz
{f}
kıvrılmak
frizz
{f}
cızırdayarak kızarmak
frizz
kivirmak
frizz
frizzly kıvırcık
frizz
kıvrım kıvrım
frizz
kıvır
frizz
frizzle cızırdatarak kızartmak
friz
Aussprache
Tempora
frizing
,
frizzed
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
friz
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen