frighten, threaten; compel by means of threat or force

listen to the pronunciation of frighten, threaten; compel by means of threat or force
Englisch - Türkisch

Definition von frighten, threaten; compel by means of threat or force im Englisch Türkisch wörterbuch

intimidate
{f} gözünü korkutmak
intimidate
{f} gözünü korkutmak, sindirmek, yıldırmak; gözdağı vermek
intimidate
göz dağı vermek
intimidate
(Askeri) şiddetle ikaz etmek
intimidate
gözdağı vermek
intimidate
(kimise) korkutmak
intimidate
korkut

Tom Mary'yi korkuttu. - Tom intimidated Mary.

Tom biri ya da bir şey tarafından asla korkutulmadı. - Tom has never been intimidated by anyone or anything.

intimidate
gözünü korkut,korkut
intimidate
{f} korkutmak
Englisch - Englisch
{f} intimidate
frighten, threaten; compel by means of threat or force
Favoriten