Seni korkutmak istemedim.
- I didn't want to scare you.
Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.
- When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
Tom kesinlikle ürküyor.
- Tom is certainly scared.
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
- By the summer of 1920, the Red Scare was over.
Korkmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to be scared.
Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
- We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
Hepimizin korkudan ödü patladı.
- We were all scared shitless.
Tom hayaletlerden korkuyor.
- Tom is scared of ghosts.