Englisch - Türkisch
Definition von freudig überrascht im Englisch Türkisch wörterbuch
- thrilled
- heyecanlanmış
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
-Tom doesn't look thrilled.
Tom heyecanlanmış olmalı.
-Tom must've been thrilled.
- wrapped
- paketlenmiş
- wrapped
- (Gıda) sarma
- thrilled
- {f} heyecanlan
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
-He's thrilled with his new job.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
-Everybody was thrilled by his story.
- wrapped
- {f} paketle
Paketlenmesi gereken bir hediyem var.
-I have a gift that needs to be wrapped.
- thrilled
- heyecanlı
- wrapped
- Sarılmış, sarılı
- wrapped
- paketle(mek)
- wrapped
- {s} dalmış
- wrapped
- {s} örtülü
- wrapped
- {s} kendini kaptırmış
- wrapped
- {s} bürünmüş
- wrapped
- paketle
- wrapped
- (Askeri) AMBALAJLI; ESRARLI
- wrapped
- (Nükleer Bilimler) sarılı
O her zaman karanlık bir havayla sarılır.
-He was always wrapped by a dark air.
Sen onu sarılı hediye mi istersin?
-Do you want it gift wrapped?