fresh air, especially that breathed at the seaside and smelling of seaweed

Englisch - Türkisch

Definition von fresh air, especially that breathed at the seaside and smelling of seaweed im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

ozone

ozon

Ozon tabakasının tahrip edilmesi çevreyi etkiler. - The destruction of the ozone layer affects the environment.

Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı. - The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.

ozone

temiz hava

ozone

(Tıp) n.Elektriklenmiş ve hafif klorin kokusu veren oksijen, ozon (havayı temizlemek için kullanılrı)

ozone

dili saf ve temiz hava

Englisch - Englisch

Definition von fresh air, especially that breathed at the seaside and smelling of seaweed im Englisch Englisch wörterbuch

ozone

Silbentrennung

fresh air, es·pe·cial·ly that breathed at the sea·side and smell·ing of sea·weed