frequently, many times

listen to the pronunciation of frequently, many times
Englisch - Türkisch

Definition von frequently, many times im Englisch Türkisch wörterbuch

often
sık sık

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - She often eats breakfast there.

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - He often eats breakfast there.

often
sıkça

Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim. - I often lie about my age.

Onu şarkı söylerken görüyorum ama bu sıkça değil. - I see him singing, but this isn't often.

often
çoğunlukla

Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir. - A totally ordered set is often called a chain.

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

often
çoğu

Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur. - The transition from farm life to city life is often difficult.

Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim. - When I was a child, I often went swimming in the sea.

often
çoğu kez

Tom ve arkadaşları, çoğu kez gece yarısına kadar kart oyunu oynar. - Tom and his friends often play cards until after midnight.

Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm. - I've often seen him bullied.

often
çok kez
often
çok defa
often
çok kere
Englisch - Englisch
often
frequently, many times
Favoriten