Okuldan sonra sık sık tenis oynarım.
- I often play tennis after school.
O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- He often eats breakfast there.
Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm.
- I've often seen him bullied.
Zenginler çoğu kez pintidirler.
- The rich are often misers.
Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim.
- I often lie about my age.
Mutlu çocukluğumu sıkça hatırlıyorum.
- I often remember my happy childhood.