frei heraus

listen to the pronunciation of frei heraus
Deutsch - Türkisch

Definition von frei heraus im Deutsch Türkisch wörterbuch

freiheraus
açıkça, dobra dobra¡
Englisch - Türkisch

Definition von frei heraus im Englisch Türkisch wörterbuch

frankly
açıkça

Açıkçası, onun konuşmaları her zaman sıkıcı. - Frankly speaking, his speeches are always dull.

Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu. - Frankly, I didn't have the confidence to ask Mary to have lunch with me.

bluntly
dobra dobra
bluntly
açık açık
frankly
z. açıkça
frankly
açık açık
frankly
açık söylemek gerekirse
frankly
işin doğrusu
frankly
açıkçası

Açıkçası, siz elinizden gelen gayreti göstermediniz. - Frankly speaking, you haven't tried your best.

Açıkçası, ben onu sevmiyorum. - Frankly, I don't like him.

frankly
dobra dobra
bluntly
Açık açık, dobra dobra, dolambaçsız bir biçimde, açıkça
bluntly
(Mukavele) basit olarak, açıkça, sade
bluntly
açık bir şekilde
bluntly
açıkça

Hiç kimse bunu çok açıkça söylemeyecek ama bunun özü odur. - Nobody will say it so bluntly, but that is the gist of it.

frankly
açık sözlü bir şekilde
frankly
(zarf) açıkça, dobra dobra, dürüstçe, açıkçası, doğrusu, samimi olarak
frankly
açıkça,samimi
frankly
dürüstçe

Dürüstçe konuşulursa, o güvenilmez bir adamdır. - Frankly speaking, he is an unreliable man.

Dürüstçe konuşmak gerekirse, o Grand Prix'de Vettel bir çaylak gibi sürüyordu. - Frankly speaking, in that GP Vettel was driving like a rookie.

frankly
samimi olarak

O, samimi olarak suçunu itiraf etti. - She frankly admitted her guilt.

Biz oldukça samimi olarak konuştuk. - We talked quite frankly.

Deutsch - Englisch
frankly
openly
bluntly
Ich sag's frei heraus: Diese Debatte ist widerlich.
I'll make no bones about it: this debate is disgusting