Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı.
- They painted the window frames yellow.
Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.
- Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.
Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı.
- They painted the window frames yellow.
Tom kalın çerçeveli gözlük takar.
- Tom wears glasses with thick frames.
Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı.
- They painted the window frames yellow.
Bunlar hoş çerçeveli iki resimdir.
- These are two pictures with a nice frame.
Binanın iskeleti artık tamamlandı.
- The frame of the building is now complete.
Makinenin iskeleti sert olmalı.
- The frame of the machine should be rigid.
Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim.
- I was dwarfed by his gigantic frame.
Yapı, çelik iskelet üzerine betondan yapılacaktır.
- The building will be made of concrete on a steel framework.
Bu tabloyu seviyor musun? Evet, ama çerçeve resimden daha pahalı sanırım. Onu nereden satın aldın?
- Do you like this painting? Yes, but I think the frame is more expensive than the picture. Where did you buy it?
Ben resim için bir deri çerçeve satın aldım.
- I bought a leather frame for the picture.
Kapı kasası çarpık ve kapı uygun şekilde kapanmayacak.
- The door frame is warped and the door won't close properly.
O kapı kasasının altında durdu.
- He stood under the door frame.
O, kamera görüntüsünü kare kare gözden geçirdi.
- He reviewed the footage frame by frame.
Ben program yaparken uygulama çatıları kullanmayı seviyorum, çünkü tekrarlamalı işlerde bana zaman kazandırırlar.
- I like to use frameworks when I program because they save me time on repetitive tasks.
Caddede aldığı resmi çerçeveletti.
- He framed the picture he had bought on the street.
Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu.
- Bob mounted the portrait in a fancy frame, but it was upside down.
Onun ağır bir bedeni var.
- He has a heavy frame.
O, kamera görüntüsünü kare kare gözden geçirdi.
- He reviewed the footage frame by frame.
Ben Dan'in filmlerinin her karesini gördüm.
- I have seen every frame of Dan's movies.
The graphics are really choppy, I'm only getting 12 frames per second.
His starved flesh hung loosely on his once imposing frame.
Now that the frame is complete, we can start on the walls.
The painting was housed in a beautifully carved frame.
In this frame, it's easy to ask the question that the investigators missed.
The gun had obviously been placed in her car in an effort to frame her.
... It was like, oh, those time frames are kind of coincident. ...
... insanely fast. It can process 500 frames a second. ...