Bu karton kutular narindir.
- These cardboard boxes are fragile.
Onun kağıt uçağı narindi.
- His paper plane was fragile.
Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
- A certain someone is being awfully fragile today.
Onların yaptığı model uçak kırılgandı.
- The model plane they built was fragile.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.
He is a very fragile person and gets easily depressed.
... or that they are living in a fragile world a world in suspension ...
... strong and fragile, right? ...