Mülteciler dar, bakımsız arka sokakta yaşıyordu. - The refugees were living in a narrow, squalid backstreet.
Mülteciler dar, bakımsız arka sokakta yaşıyordu.
The refugees were living in a narrow, squalid backstreet.
Tom bakımsız koşullarda büyüdü. - Tom grew up in squalid conditions.
Tom bakımsız koşullarda büyüdü.
Tom grew up in squalid conditions.