Bu fotoğraflarda mükemmel görünüyorsun.
- You look great in these photos.
Fotoğrafta elimi tutuyorsun.
- You're holding my hand in the photo.
Görevim belgeleri fotoğraflamak.
- My mission is to photograph the documents.
Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu.
- All attempts to photograph a donkey smoking a cigar failed.
Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.
- Photography is writing with light.
Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
- They showed me a lot of beautiful photos.
Fotoğrafta elimi tutuyorsun.
- You're holding my hand in the photo.
Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.
- A photographer took a photograph of my house.
Babama fotoğrafımı çektirdim.
- I had my photograph taken by my father.
I have an interest in photography.
- Ich interessiere mich für Fotografie.
Photography is an expensive hobby.
- Die Fotografie ist eine teure Freizeitbeschäftigung.