Terkedilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.
- The abandoned city was swallowed by the jungle.
Polisler park yakınında terkedilmiş bir arabada bir ceset buldu.
- The police found a dead body in an abandoned car near the park.
Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.
- Tom felt lonely and abandoned.
O, terk edilmiş binaları seviyor.
- He likes abandoned buildings.