formed out of nothing, made, set up

listen to the pronunciation of formed out of nothing, made, set up
Englisch - Türkisch

Definition von formed out of nothing, made, set up im Englisch Türkisch wörterbuch

created
(Bilgisayar) oluşturulma
created
yaratılan
created
(Bilgisayar) oluşturan
created
(Bilgisayar) yaratılma

Bütün insanlar eşit yaratılmaz. - Not all men are created equal.

Hiçbir şey kaybolmaz, hiçbir şey yaratılmaz, her şey dönüşür. - Nothing is lost, nothing is created, everything is transformed.

created
(Bilgisayar) oluşturuldu

Tatoeba sitesi Japon bir adam tarafından mı oluşturuldu? - Was the Tatoeba site created by a Japanese guy?

Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu. - The European Union was created as a result of a desire to rise above French-German enmity.

created
(Bilgisayar) yaratma

İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar. - Human beings are created to create things.

created
(Bilgisayar) yaratıldı

Biz Tanrı'nın suretinde yaratıldık. - We were created in God's image.

Edebiyattaki her kusursuz adam, her zaman bir kadının kalemi tarafından yaratıldı. - Every perfect man in literature has always been created by the pen of a woman.

created
(Bilgisayar) oluşturma
created
(Bilgisayar) oluşturma tarihi
created
(Bilgisayar) yaratma tarihi
created
yaratılmış

İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır. - Human beings were created in God's image.

Meksika'daki Chicxulub krateri, dinozorları öldüren asteroid tarafından yaratılmış olabilir. - The Chicxulub crater in Mexico may have been created by the asteroid that killed the dinosaurs.

created
(Bilgisayar) oluşturulma tarihi
created
{f} yarat

Allah dünyayı yarattı. - God created the world.

Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı. - The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.

Englisch - Englisch
{a} created