Resmî bir konuşma hazırlamana gerek yok.
- You don't need to prepare a formal speech.
Tom Mary'nin giydiğinin resmî bir parti için uygun olmadığını düşünüyordu.
- Tom thought what Mary was wearing wasn't appropriate for a formal party.
Bir tost yapmak zorunda kalacaksınız, ancak bu sadece bir formalitedir.
- You'll have to make a toast but it's just a formality.
O sadece bir formalite.
- It's just a formality.
Tom resmen Fransızca okumadığını söyledi.
- Tom said that he had never formally studied French.
Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
- I don't believe we've been formally introduced.
Neredeyse hiç örgün eğitim almadı.
- He had almost no formal education.
Tom az örgün eğitim aldı.
- Tom had little formal education.