Korkunç derecede başım ağrıyor.
- I have a bad headache.
O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu.
- Everyone was delighted by this morning's headlines.
Tom genellikle sadece başlıkları okur.
- Tom usually only reads the headlines.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- A cup of coffee cleared my head.
The head cook.