force, fury, outrage, injury, an attack

listen to the pronunciation of force, fury, outrage, injury, an attack
Englisch - Türkisch

Definition von force, fury, outrage, injury, an attack im Englisch Türkisch wörterbuch

violence
şiddet

Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı. - The arrival of the troops led to more violence.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. - He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

violence
{i} şiddet, sertlik
violence
{i} ırza tecavüz
violence
cebre müracaat etmek
violence
{i} tecâvüz

Tecavüz ve cinsel taciz şiddet suçlarıdır. - Rape and sexual assault are crimes of violence.

Tecavüz her zaman bir şiddet suçudur. - Rape is always a crime of violence.

violence
zecir
violence
{i} zorlama
violence
{i} zor, cebir
violence
zorbalık

Zorbalık bazen yararlıdır. - Sometimes violence is useful.

violence
tahrif etmek
violence
resort to violence şiddete başvurmak
violence
bozma
Englisch - Englisch
{n} violence
force, fury, outrage, injury, an attack
Favoriten