Böyle bir şeyi yapmaman için hiçbir sebep yok.
- There is no reason why you shouldn't do such a thing.
Tom ve Mary'nin niçin evlenmemeleri gerektiği hakkında herhangi bir sebep düşünebiliyor musun?
- Can you think of any reason why Tom and Mary shouldn't get married?
Tom başka ne için oraya giderdi?
- Why else would Tom go there?
Onu niye yapmadığını anlamaya çalışıyorum.
- I'm trying to understand why you didn't do it.
Kötü niyetli dedikodular orman yangını gibi yayılır.Sanırım kötü haber tez yayılır demelerinin nedeni budur.
- Malicious gossip spreads like wildfire. I guess that's why they say bad news travels fast.
Niçin kimse benim cümlelerime katkıda bulunmuyor?
- Why doesn't anybody translate my sentences?
Niçin hatanı kabul etmiyorsun?
- Why don't you admit your mistake?
Onun istifa etmesi için bir neden yok.
- There is no reason why he should resign.
Neden bugün istasyonda taksi yok?
- Why are there no taxis at the station today?
... they're stuck. And this is the reason why AARP has said that your plan would weaken ...
... primarily for this reason. ...