Her şey hesaba katılırsa pomato bitkileri bu yıl iyi büyüyor.
- On the whole, the pomato plants are growing well this year.
Her şey hesaba katılırsa, parti başarılıydı.
- The party was, on the whole, successful.
İngilizler, genellikle, tutucudur.
- Englishmen are, on the whole, conservative.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
- On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
The language was wrong for the period, but, on the whole, I enjoyed the film.