Çocuk oyuncağı istediği için çığlığı bastı.
- The child threw a tantrum because he wanted the toy.
Çocuk oyuncağı nasıl sökeceğini biliyor.
- The boy knows how to disassemble the toy.
Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
- He hid his toys under the bed.
O fabrika oyuncaklar yapar.
- That factory makes toys.
O, bana küçük bir oyuncak aldı.
- She got me a tiny toy.
Erkek kardeşim bana küçük bir oyuncak satın aldı.
- My brother bought me a small toy.
Oyuncaklarıyla oynamak istemiyor.
- She doesn't want to play with her toys.
Onun duyguları ile oyun oynama.
- Don't toy with her affections.
Çocuklar oyuncak bloklarla oynadılar.
- The children played with toy blocks.
... play by the rules is artificially holding down the value of their currency. Because ...
... play has definitely gone up in the last three or four years. ...