O, kocasını ebediyen sevecek.
- She'll love her husband forever.
Seni ebediyen seveceğim.
- I'll love you forever.
İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar.
- People can't live forever.
Tom Mary'den onunla sonsuza kadar kalmasını istedi.
- Tom wanted Mary to stay with him forever.
İyi bir kitap arkadaşların en iyisidir, bugün ve daima aynı.
- A good book is the best of friends, the same today and forever.
Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum.
- I feel like I've known her forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
- He left Africa forever.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
I shall love you forever.