Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
- The island is covered with ice and snow during the winter.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
The shop was one of the few able to stay open during the war.