Bir süreliğine daha havalar güzel olacak.
- We're going to have good weather for awhile.
Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.
- I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
Bir süre için her şey huzurlu idi.
- For a time, things were peaceful.
O, bir süre Londra'da kaldı.
- He stayed in London for a time.
John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen.
- John, you've been working too hard. Have a seat and rest awhile.
... than someone who has very very immediate needs are very short time horizon ...
... too short time here recognize the need for that change. ...