Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.
- Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold.
O, hasta olduğu için okula gidemiyor.
- She cannot attend school on account of illness.
O, hastalık yüzünden gelemedi.
- She could not come on account of illness.
Futbol oyunu kötü hava yüzünden ertelenmişti.
- The football game was postponed on account of bad weather.
Kazadan dolayı geç kaldım.
- I was late on account of an accident.
Depremden dolayı birkaç uçuş ertelendi.
- A couple of flights were delayed on account of the earthquake.