Englisch - Türkisch
Definition von flowing or capable of flowing; liquid; glodding; easily moving im Englisch Türkisch wörterbuch
- fluent
- {s} akıcı
Tom Mary'nin konuştuğu kadar akıcı şekilde Fransızca konuşamıyor.
-Tom doesn't speak French as fluently as Mary does.
Tom Japoncayı akıcı olarak konuşur.
-Tom is a fluent speaker of Japanese.
- fluent
- akıcı bir şekilde konuşan
Bir yerde Esperanto'yu akıcı bir şekilde konuşan bir casus var.
-Somewhere there is a spy that speaks Esperanto fluently.
- fluent
- {s} sürükleyici
- fluent
- {s} düzgün
- fluent
- {s} akıcı (yazı/üslup); akıcı bir şekilde konuşan (biri)
- fluent
- beliğ
- fluent
- kıvrak
- fluent
- anlaşılır
O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı.
-He speaks passable French, but he is clearly more fluent in German.
- fluent
- akıcı (konuşma)
- fluent
- natuk
- fluent
- pürüzsüz
- fluent
- rahat
- fluent
- akıcı açık
- fluent
- kolaylıkla
- fluent
- düzgun
- fluent
- purüzsüzce
- fluent
- sürükleyici fluently akıcı olarak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von flowing or capable of flowing; liquid; glodding; easily moving im Englisch Englisch wörterbuch
- fluent
flowing or capable of flowing; liquid; glodding; easily moving
Silbentrennung
flow·ing or ca·pa·ble of flowing; liquid; glodding; eas·i·ly mo·vingAussprache
Resimler
Historie
Favoriten