Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı.
- Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.
Meryem çiçekli bir elbise giydi.
- Mary wore a flowered dress.
Bahçedeki tüm çiçekler sarı.
- All the flowers in the garden are yellow.
Kız çiçekleri kokluyor.
- The girl is smelling the flowers.
Bu çiçekler çiçek açmak üzereler.
- These flowers are just about to bloom.
Birçok çiçekler baharda çiçeklenmeye başlar.
- Many flowers start blooming in springtime.
Bu çiçekler çiçek açmak üzereler.
- These flowers are just about to bloom.
Oda, parti için çiçeklerle süslendi.
- The room was decorated with flowers for the party.
Nikah için kilise çiçeklerle süslendi.
- The church is decorated with flowers for the wedding.
Odamı çiçeklerle süslemeyi seviyorum.
- I like to decorate my room with flowers.
Baharda, çiçekler büyür ve ağaçlar çiçek açar.
- In spring, flowers grow and trees bloom.
Bahçedeki çiçekler baharda açar.
- The flowers in the garden bloom in spring.
She was in the flower of her life.
You know, Darwin studied their fertilisation, and showed that the whole structure of an ordinary orchid flower was contrived in order that moths might carry the pollen from plant to plant.
The dogwoods are in flower this week.
We transplanted the flowers to a larger pot.