Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
- I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
Geçen haftanın sağanak yağışları nedeniyle su baskınımız vardı.
- We had flooding because of last week's heavy rains.
Bu yolda trafik su baskınından dolayı kesintiye uğradı.
- Traffic on this road has been disrupted due to flooding.
Okullar sel nedeniyle tatil edildi.
- Classes have been suspended due to floods.
Sel alçalmaya başladı.
- The flood began to subside.
Küresel ısınma kıyı sellerine neden olacak.
- Global warming will cause coastal flooding.
İki haftalık şiddetli yağmur sel ile sonuçlandı.
- Two weeks of heavy rain resulted in flooding.
Nil'in periyodik taşkınları Mısır için çok önemlidir.
- The periodic flooding of the Nile is very important to Egypt.
Daha önce, bölge için taşkınlar kaderdi.
- Previously, floods were fate for the region.
Nehir geniş bir alanı su altında bıraktı.
- The river flooded a large area.
O nehir her yıl taşar.
- That river floods every year.
Şiddetli yağmurun ardından büyük bir sel baskını oldu.
- In the wake of the heavy rain, there was a major flood.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.
Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı.
- The rivers were flooded by the heavy rain.
Eski güzel günlerin hatıraları sel gibi peş peşe geldi.
- Memories of the good old days came flooding back one after another.
Birkaç yolu su basmış.
- Several roads are flooded.
Daha önce, bölge için taşkınlar kaderdi.
- Previously, floods were fate for the region.
Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
- Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
Ağır yağışların bir sonucu olarak sel baskınları meydana geldi.
- There were floods as a result of the heavy rain.
Depremler ve seller doğal felaketlerdir.
- Earthquakes and floods are natural disasters.
Seller ekinleri mahvetti.
- The floods ruined the crops.
Pazar yabancı mallarla dolup taşıyordu.
- The market was flooded with foreign goods.
Tayfun nehrin taşmasına neden oldu.
- The typhoon caused the river to flood.
Pazar yabancı mallarla dolup taşıyordu.
- The market was flooded with foreign goods.
Tom'un tavernası da bir teslimat hizmeti sunmaya başladığından beri taverna telefon görüşmeleriyle dolup taşıyor.
- Since Tom's Tavern has started offering a delivery service too, it has been flooded with phone calls.
Nil'in periyodik taşkınları Mısır için çok önemlidir.
- The periodic flooding of the Nile is very important to Egypt.
Flooded battery.
Sel pek çok zarara neden oldu.
- The flood caused a lot of damage.
Sel köye büyük hasar verdi.
- The flood did the village extensive damage.
Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.
- Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.
Bu yolda trafik su baskınından dolayı kesintiye uğradı.
- Traffic on this road has been disrupted due to flooding.
Geçen haftanın sağanak yağışları nedeniyle su baskınımız vardı.
- We had flooding because of last week's heavy rains.
Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
- I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
Our phones were flooded with calls after the controversial broadcast.
... Whatever happens, Googlebot is going to see a flood of ...
... from flood, sorry, he'll have to ...