Onunla utanmadan flört etti.
- She flirted with him shamelessly.
Tom ofisdeki pek çok kadınla flört etti.
- Tom flirted with many women in the office.
Kızlar benimle flört etmek isterse elimde değil.
- I can't help it if girls want to flirt with me.
Tom Mary ile flört etti.
- Tom flirted with Mary.
Onunla flört ediyor musun?
- Are you flirting with him?
Tom garsonla flört etti.
- Tom flirted with the waitress.
Seninle flört etmiyorum!
- I'm not flirting with you!