Brown ve arkadaşları kaçmak zorunda bırakıldılar.
- Brown and his friends were forced to flee.
Tavşanlar havuç sever.
- Rabbits like carrots.
Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
- Rather than live a hundred years as a rabbit, live one day as a tiger.
Berlin duvarı Doğudaki Almanların Batıya kaçmasını engellemek için inşa edilmiştir.
- The Berlin wall was built to prevent East Germans from fleeing to the West.
Onun kaçması için bir sebep yok.
- There is no reason for her to flee.
Tavşanlar havuç yemeği severler.
- Rabbits like to eat carrots.
Tavşanlar havuç sever.
- Rabbits like carrots.
Etherical products flee once freely exposed to air.
The criminals took flight as soon as they heard the sirens.
The informant seemed skittish, as if he was about to rabbit.