Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu.
- He had no choice but to run away.
Tom'un ilk içgüdüsü kaçmaktı.
- Tom's first instinct was to run away.
Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.
- When they are in danger, they run away.
Tom kaçma arzusu hissetti.
- Tom felt the urge to run away.