Tom is a complete failure as a father.
- Tom bir baba olarak tam bir fiyasko.
A single mistake, and you are a failure.
- Tek bir hata, ve sen bir fiyaskosun.
It was an embarrassing fiasco.
- O can sıkıcı bir fiyaskoydu.
No one was punished for the fiasco.
- Kimse fiyaskodan dolayı cezalandırılmadı.
That movie turned out to be a dud.
- Bu filmin bir fiyasko olduğu ortaya çıktı.
The party was a flop.
- Parti bir fiyaskoydu.
If you don't do anything about it, the party will be a flop.
- Eğer bu konuda hiçbir şey yapmazsan, parti bir fiyasko olacak.