fit, suitable, proper, handy

listen to the pronunciation of fit, suitable, proper, handy
Englisch - Türkisch

Definition von fit, suitable, proper, handy im Englisch Türkisch wörterbuch

convenient
müsait
convenient
elverişli

İstasyona çok yakın yaşamak elverişlidir. - It's convenient living so close to the station.

Bu yer yüzmek için elverişli. - The place is convenient for swimming.

convenient
uygun

Evimiz uygun şekilde konumlanmıştır. - Our house is conveniently located.

Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir. - This place isn't convenient for public transportation.

convenient
{s} pratik
convenient
rabıtalı
convenient
müsait olmak
convenient
yakın

Evim tren istasyonu yakınında, uygun bir yerde bulunur. - My house is located in a convenient place - near the train station.

Tren istasyonuna çok yakın yaşamak uygundur. - It's convenient to live so close to the train station.

convenient
ulaşması kolay
convenient
{s} uygun, elverişli, müsait; rahat; kullanışlı
convenient
{s} kullanışlı

Cep telefonları kullanışlı, onların sorumlu kullanılmasını istiyorum. - Cell phones are convenient, but I want them to be used responsibly.

Bu kelime-işlemci çok kullanışlıdır. - This word-processor is very convenient.

convenient
yakın/uygun/rahat
convenient
kolay ele geçer
Englisch - Englisch
{a} convenient
fit, suitable, proper, handy
Favoriten