Daha önce burada bulundun mu? Hayır, bu benim ilk seferim.
- Have you been here before? No, It's my first time.
Bu benim ilk seferim.
- This is my first time.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
- The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Eski arkadaşlarımdan biri uzun süredir ilk defa beni ziyaret etti.
- An old friend of mine dropped in on me for the first time in ages.
Ben, beş yıl içinde, ilk kez Yoshida ile görüştüm.
- I saw Yoshida for the first time in five years.
İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim.
- Two weeks ago, I visited Disneyland for the first time.
Onunla ilk olarak ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum.
- I don't remember when the first time I met him was.
Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.
- The world population reached one billion for the first time in 1804.
Tom bir ilk kez yakalanan.
- Tom's a first-time offender.
Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.
- The world population reached one billion for the first time in 1804.
... for the first time in your life and you watch the two players move the chess pieces. If ...
... and rolled back parts a program for the very first time ...