firmness of conviction

listen to the pronunciation of firmness of conviction
Englisch - Türkisch

Definition von firmness of conviction im Englisch Türkisch wörterbuch

decision
karar

Yurtdışında okumaya karar verdim. - I made a decision to study abroad.

Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı. - He explained later how he made this decision.

decision
karar almak

Bir karar almak zorundayız. - We have to make a decision.

Karar almakta zorlanıyorum. - I have trouble making decisions.

decision
(Askeri) HÜKÜM; İLAM; KARAR: Bir askeri mahkemenin, herhangi bir hususta verdiği hüküm
decision
come to veya make a decision karar vermek
decision
{i} kararlılık
decision
kararlılık/karar
decision
sebat tereddütsüzlük
decision
ilâm
decision
yargı

Birçok kişi yargıcın kararı ile aynı fikirde değildi. - Many people disagreed with the judge's decision.

Arkadaşlarımın kararlarını yargılamamaya çalışırım. - I try not to judge my friends' decisions.

decision
{i} sonuç

Bu kararın geniş ve ciddi sonuçları olacaktır. - That decision will have wide and serious consequences.

Maria sonuçları unutarak her zaman aceleci kararlar veriyor. - Maria is always making hasty decisions, forgetting about the consequences.

decision
{i} hüküm

Öğrenciler hükümetin kararına karşı protesto yapıyorlar. - Students have been protesting against the government's decision.

Hükümetin kararı üzerine büyüyen öfke var. - There's growing anger over the government's decision.

Englisch - Englisch
decision
firmness of conviction

    Silbentrennung

    firm·ness of con·vic·tion

    Türkische aussprache

    fırmnıs ıv kınvîkşın

    Aussprache

    /ˈfərmnəs əv kənˈvəksʜən/ /ˈfɜrmnəs əv kənˈvɪkʃən/
Favoriten